3 Mayıs 2012 Perşembe

GENÇLİK DİZİLERİ


Bir dönem hayatımıza damga vuran dizilerdi onlar.Lise yıllarındaki genç arkadaş gruplarının yaşadıkları maceraları keyifle izlerdik.Sevinçlerine,üzüntülerine;aşklarına,ayrılıklarına tanık olurduk.Onlarla biz de büyürdük.Önce üniversiteye,ardından iş hayatına beraber adım atardık.Belki kendimizi görürdük onlarda.Belki de bu yüzden severdik bu dizileri,bizden oldukları için.

Madem konuyu açtık,o zaman şu dizilerden bazılarına bir bakalım.Neleri seyrettik;kimlerle gülüp,kimlerle ağladık.


Dawson's Creek (1998 - 2003)





Benim için gençlik dizileri furyasının başlangıcı Dawson’s Creek’tir.Yayınlandığı dönemde gerçekten çok sevilmişti.Küçük bir sahil kasabasındaki 4 arkadaşın gerçek ve sıcak dostluğunu ekrana yansıtıyor,bir çok genci kendisine bağlıyordu.Dawson’u,Joey’i,Pacey’si,Jen’iyle kısa sürede fenomene dönüştü.Şimdilerde büyük projelerde gördüğümüz Katie Holmes,Joshua Jackson ve Michelle Williams’ı meşhur etmesi de ayrı bir özelliğiydi bu dizinin.6 sezon süren Dawson’s Creek,hatırlandıkça hala hüzünlendirir.


The O. C. (2003 - 2007)




Sadece gençlik dizisi olarak değil genel olarak çok ama çok başarılı bir diziydi The O.C..Özellikle beni fanatiği yapmıştı zamanında.İlgi çekici konusu,sürükleyici hikayesiyle değişik bir soluktu bu tür diziler için.California’nın kenar mahallelerinde yetişmiş serseri bir genç olan Ryan Atwood’un,varlıklı bir avukat tarafından evlat edinilmesi ve Orange County adı verilen,zenginlerin yaşadığı sahil kesimine taşınmasıyla başlayan bir macera izliyorduk.Evin çocuğu ezik Seth Cohen,büyüleyici güzellikteki sorunlu kız Marissa Cooper ve yerinde duramayan Summer Roberts kısa sürede inanılmaz sevildi gençler arasında.Tükiye’de yayınlandığı cuma günleri saat 21:00’de her şey durur,The O.C. izlenirdi.İnsanlar bu gençler gibi giyinmeye başladı sokaklarda.California’nın ısıtan güneşinin ısısı tüm dünyaya yayılmıştı.Zamanla önemli oyuncularını kaybedince ilgi azaldı ve daha fazla uzatmadan noktayı koydu yapımcılar.4 sezon süren güzel bir hikayeydi.Arada bir “California,here we come” demeden edemem.


One Tree Hill (2003 - 2012)




Geldik favorime.Ben hakikaten bu diziyle geçirdim koskoca bir 9 seneyi.Bu kadar sıcak hissettiğim,eğlendiğim,hüzünlendiğim çok az dizi olmuştur.Yıllar önce ilk bölümünün fragmanını gördüğümde”işte bunu istiyordum” dediğimi hatırlıyorum.Babaları ortak,anneleri farklı iki kardeşin basketbol rekabeti ve bu yoldaki savaşı etrafında dönüyordu dizi.Birbirlerine duydukları nefret,yerini zamanla gerçek kardeşlik duygusuna bırakıyor,biz de bu süre içerisinde çok eğlenceli vakit geçiriyorduk.Sahip olduğu karakterleri ile çok fazla ön plana çıkıyordu One Tree Hill.Bir dönem kızların ölüp bittiği Chad Michael Murray,iyi huylu kardeş olan Lucas Scott rolündeydi.Üvey kardeşi Nathan Scott ise hırslı ve zalimdi.Önce Nathan’ın sevgilisiyken Lucas’a aşık olan Peyton Sawyer ve yine Lucas’a gönlünü kaptırıp en iyi arkadaşı Peyton ile Lucas arasında kalan Brooke Davis izlenmeye değerdi.Nathan’ın Haley James’i kapması,Lucas’ın iki kadın arasında kalması ve nefret edilen baba Dan Scott’ın durmadan entrika çevirmesi bu dizinin en önemli yanlarıydı.Altıncı sezondan sonra başroldeki aşıklar Lucas Scott ile Peyton Sawyer diziden ayrılarak bir çok sevenini şoke etti,ancak dizi ayakta durmayı başardı.Tam 9 sezon süren bu soluksuz macera bu sene sona erdi.İçinde kullanılan şahane şarkıları,zekice yazılmış diyalogları,sımsıcak karakterleri ve büyük aşklarıyla çok sevdik biz One Tree Hill’i.Bir daha ona benzer bir gençlik dizisinin geleceğini sanmıyorum.Kendisini çok özleyeceğiz.


Gossip Girl (2007 - ?)




Bahsettiğim üç diziye nazaran daha farklı bir yapım Gossip Girl.Diğerlerinin konseptine pek benzemiyor.Liseye giden ancak büyümüş de küçülmüş bir grup gencin,sürekli entrikalar çevirdiği ve birbirinin kuyusunu kazdığı bir dünya var ortada.New York’un zengin ve fakir kesimi sürekli karşı karşıya geliyor ve her defasında bir çatışma yaşanıyor aralarında.Aşklar aşk değil,kısa sürüp yok oluyor.En büyük güce sahip olma hırsı zengin gençler arasında yoğunken, az gelirli kesimdekiler de bir şekilde lüks hayatın hayalini kuruyor ve buna erişmek için başkalarının sırtına basmaktan çekinmiyorlar.Görüldüğü üzere diğer gençlik dizilerine oranla daha bir yetişkin işi gibi.Oyuncuları değiştirip yerlerine yetişkin insanlar koysanız Dallas’a dönecek işler.Küçük yaşta şirket patronu olan Chuck Bass,paparazzi mıknatısı Serena van der Woodsen,tüm entrikaların kraliçesi Queen B. Blair Waldorf, beyaz atlı prens Nate Archibald,yalnız çocuk Dan Humphrey ve sorunlu kız kardeşi Jenny Humphrey dizinin öne çıkan karakterleri.Saydıklarım arasında tek bitmeyen dizi ve 5. sezonu henüz devam ediyor.Dünyada bir çok seveni olan bu dizi de ileride hatırlanacak işlerden.



Ya işte böyle.Bizim gençliğimiz de bu dizilerle birlikte geçti,gitti.Arada bir eski günlerime dönmek istediğimde açar izlerim kendilerini,bünyeye iyi geliyor.PisPapaz şimdilik kaçar.Bir başka gençlik dizisinde görüşmek dileğiyle güzel kalın.

7 yorum:

  1. Dawson ile O.C. yi bende izleyen kuşaktanım :p Gerçekten zamanının çok güzel dizileriydi. Dawson ve Ryan favori karakterlerimdi. Arşivimde saklarım bende :) Güzel bir yazıydı. Zamanımızın Tsubasa'sı, Voltran'ı, He-Man'i, Transformers'ı gibi çizgi filmleri içinde bir yazı bekliyoruz :D Biz asıl onlarla büyüdük :p

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler:) Yazı fikri de güzelmiş.Düşünebilirim bunu:)

      Sil
  2. Yazılarınızı gityat.com ' da paylaşabilir, sitenizin tanıtımını yapabilir ve en önemlisi de kendi kanalızını oluşturabilirsiniz. Sizi de aramızda görmekten mutluluk duyarız.

    YanıtlaSil
  3. ahh ah joshua jackson bir zamanlar çok tipsizdi yahu :))) sırf ona gıcık olduğum için dawson's creek'i izlemezdim.şimdi fringe'de gayet severek izliyorum kendisini tabi :)))
    The O.C benim favori gençlik dizim.Bayılaa bayıla izlerdim.Ondan iyisini görmedim henüz gençlik dizileri arasında.
    Gossip girl çok bozdu muhabbetine girmek istemiyorum ama cidden çok bozdu :)) ben sıkı bir hayranı olmama rağmen bıraktım izlemeyi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Su Joshua aşkını anlayamadım gitti kızların.Ne var bu kadar bu adamda bir anlatın:)

      The OC çok farklı bir diziydi.Özellikle ilk sezonu inanılmazdı.Hala hatırladığımda eskiye giderim,hüzünlenirim.Muhteşem bir uyumu vardı tüm ekibin,o da işe yansıyordu.

      Gossip beni de sıktı ama başladık diye devam ediyorum.Diğer dizilerin tadını vermiyor.Bu kadar entrika bünyeye fazla:)

      Sil
  4. Dawsons creek :) gelişim sürecimin bir parçasıydı sanırım ;) ben joey hayranıydım. O nasıl bir güzellikti gözümde

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çoğu kişi kendi hayatını görürdü o dizide ya da öyle bir hayatı olsun isterdi.Özellikle 80'lerin ilk yarısında doğanlar için ayrı bir yeri vardı.Nedense ben ne zaman bu dizinin adını görsem aklıma hikayede çok az yer bulan Chad Michael Murray'in oynadığı Charlie Todd karakteri gelir.

      Sil