16 Ekim 2013 Çarşamba

DON JON

Türkçe adı: Kalbim Sende
Yapım: ABD
Gösterime girdiği sene: 2013
Türkiye’de gösterime girdiği sene: 2013
Tür: Komedi, Dram
Yönetmen:  Joseph Gordon-Levitt
Senaryo:  Joseph Gordon-Levitt
Oyuncular:  Joseph Gordon-Levitt, Scarlett Johansson, Julianne Moore
Süre: 90 dk.
IMDB puanı: 7.3/10
IMDB Top 250 sırası: Yok
Metacritic puanı: 66/100
Rotten Tomatoes puanı: 82/100
Beyaz Perde puanı: 3/5
Divx Planet puanı: 7.8/10
Benim puanım: 7.5/10



500 Days of Summer, Inception ve The Dark Knight Rises filmleriyle adından sıkça söz ettiren Amerikalı aktör Joseph Gordon-Levitt, geçtiğimiz hafta vizyona giren, hem yazdığı hem de yönettiği Don Jon ile karşımıza çıktı.Porno bağımlısı Jon'un hayatından kesitler sunan yapım, oyunculuk dışında yetenekleri olduğunu daha önceden bildiğimiz Levitt'in ilk yönetmenlik denemesi olma özelliğini taşıyor.Kadrosu geçtiğimiz haftalarda yeniden "Yaşayan En Seksi Kadın" seçilen Scarlett Johansson ile desteklenen Don Jon, başucu filmi olmayı vadetmese de Levitt'in yönetmenlik kariyeri için çok olumlu sinyaller veriyor.

Kahramanımız Jon (Joseph Gordon-Levitt), kadınların "hayır" diyemediği, günümüzün modern çapkınlarından.Her gece dostlarıyla çıktığı avlarda özenerek çalıştırdığı vücudu ve laf yapan ağzıyla sonuca kolay ulaşan biri.Ancak her çapkın gibi onun da kitabında bağlanmak yok.Birlikte olduğu tüm hatunlar tek gecelik ve seks için birer araç görevi görüyorlar.Jon'un seks konusundaki ritüelist tavrı günlük hayatına da yansıyor.Araba kullanırken sürekli sinirli olması, evini kendi temizlemesi ve kilisedeki düzenli günah çıkarma seansları bu tavra örnek verilebilir.Ancak tüm bu özelliklerini ve alışkanlıklarını geride bırakan çok baskın bir tarafı var.O da pornoya olan akıl almaz bağımlığı.Seksten bile üstün tuttuğu ve asla vazgeçemeyeceği bir yaşam tarzı bu onun için.Seks yaptığı gecelerde bile hazzın doruklarına ulaşabilmek için porno izleyip mastürbasyon yapmaktan geri kalmıyor.Ve en önemlisi de bu özelliğine hiç dur diyemiyor.Düzenini tüm bu ritüellerin üzerine kuran Jon'un hayatı, göz kamaştıran Barbara'ya (Scarlett Johansson) tutulması ile değişiveriyor.Zamanla onu sevmeye ve bağlanmaya başlıyor.Ciddi bir ilişkinin gerektirdiği her türlü evreyi yaşamak durumunda kaldığından alışkanlıklarından uzaklaşıyor.Barbara'nın iteklemeleriyle birlikte hayatı boyunca vazgeçmediği ritüellerden feragat etmeye başlaması çatışmaları ve tartışmaları beraberinde getiriyor.Hikayeye gizemli Esther karakteri (Julianne Moore)de dahil olunca işler daha ilginçleşiyor, Jon kişiliğine dair bilmediklerini ve fark etmediklerini keşfetmeye başlıyor.Tüm hikayesini finaliyle birleştiren Don Jon, seyircisine iletmek istediği mesajı da aktarmayı başarıyor:"Her şey paylaşınca güzeldir".





Aktörlük dışında müzikle de çok sıkı fıkı olan Joseph Gordon-Levitt, yönetmenliğe hiç yabancı değil aslında.Daha önceden çektiği 5 kısa filmi var.Don Jon onun ilk uzun metraj yönetmenlik deneyimi ve ben kendisinin filmdeki tarzını çok beğendim.Levitt'in kamerasının hikayenin akıcılığına ve izlenebilirliğine direk etkisi olduğunu düşünüyorum.Jon'un ritüellerden oluşan hayatına parallellik gösteren sahne çekimleri filmin de teknik anlamda bir ritüeller yığınına dönüşmesini sağlamış.Yüze yapılan yakın çekimler, bilgisayarın açılma animasyonu, Jon'un dış sesi gibi küçük ama çok etkili detayları da unutmayalım.Hepsi belli bir tarzın eseri.Levitt'in oyunculuk anlamında da en başarılı olduğu film diyebilirim Don Jon'a.Scarlett Johansson ise aklımı başımdan aldı ancak oyunculuğuyla değil güzelliğiyle.Yeniden kavuştuğu "en seksi kadın" ünvanının hakkını gerçekten veriyor.Oyunculuğu çok dikkatimi çekmese de güzelliği yeterince çekti diyebilirim.Aslında filmde Esther karakterini canlandıran Julianne Moore'un Johansson'dan daha tesirli olduğunu düşünüyorum.Hikayedeki konumu itibariyle öne çıkıp Johansson'un etkisini gölgelemiş gibi geldi bana.

Pornografi bağımlılığına hiç çekinmeden temas eden Don Jon, fazla beklenti yaratmadığından keyifli dakikalar geçirmenizi sağlıyor.Levitt ilk uzun metraj yönetmenlik tecrübesinde sınıfı geçmiş.Özellikle kadınların Don Jon'u izlemesi şart zira erkeklerin saklı psikolojisi hakkında gerçekçi bir deneyim yaşayacaklar.Bayramda vaktini sinemaya ayıracaklar için şimdiden iyi seyirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder