Türkçe adı: Kaldırım Serçesi
Yapım: Fransa,İngiltere,Çek Cumhuriyeti
Gösterime girdiği sene: 2007
Türkiye’de gösterime
girdiği sene: 2007
Tür: Biyografi,Dram,Müzik
Yönetmen: Olivier Dahan
Senaryo: Olivier Dahan,Isabelle Sobelman
Oyuncular: Marion Cotillard,Sylvie Testud,Pascal
Greggory,Gerard Depardieu
Süre: 140 dk.
IMDB puanı: 7.6/10
IMDB Top 250 sırası: Yok
Metacritic puanı: 66/100
Rotten Tomatoes puanı: 74/100
Beyaz Perde puanı: 3,5/5
Divx Planet puanı: 7.4/10
Benim puanım: 7.6/10
Biyografi ve müzik severler için sağlam bir film seçtim
bugün:La Môme.Diğer bir adıyla "La Vie En Rose".Bir döneme damgasını vurmuş,tarihin en iyi seslerinden biri olan
Fransız şarkıcı Edith Piaf’ın zorluklarla geçen hayatında ne varsa 140 dakika
boyunca gözlerimizin önüne seriliyor bu filmde.Bir yıldız sıfırdan doğuyor ve
devleşiyor ancak bu hiç de kolay olmuyor.2 Oscar sahibi,çarpıcı bir film olan
La Môme,Fransa’nın “minik serçesi” Edith Piaf’ın tüm bilinen ve
bilinmeyenlerini ortaya dökerken sanatçıya duyduğumuz saygının da katlanmasını
sağlıyor.
Edith Piaf.Fransızcayı sevdiren büyük kadın.Belki onu
tanımadığınızı sanıyorsunuz ama aslında bir çok kez sesini duydunuz.Şarkılarını
dinlediniz.Aşkı ezgilere belki de en iyi döken kişi oydu.Paris’in romantizm
kokan sokaklarından kopup gelmesi onu şarkı söyleme sanatında öne çıkaran en
büyük nedendi.Sahnede bir başka büyüyordu.48 yıl süren kısacık hayatına
yaşanabilecek her şeyi sığdırdı.Aşkı tattı,ama kaybetti.Hastalandı,sakat
kaldı.Azmetti,en iyisi oldu.Zirveyi de gördü,yerin dibini de.Kısacası dolu dolu
yaşadı hayatını.
Gerçekten zor bir hayatı oldu Edith Piaf’ın.Çok küçük yaşta
annesi tarafından terk edilmesi ve babası tarafından bir geneleve
bırakılması,hayallerinin hiç var olmamasına neden olmuştu.Oradan oraya
savrulmuş,sevgi denen şeyi sadece bir kaç fahişeden öğrenebilmiş küçücük bir
kızdı sadece.Büyüdükçe sokaklarda şarkı söylemeye başlaması ve keşfedilip
dünyaca ünlü bir şarkıcı olması hiç kolay olmadı.Her yıldız gibi çoğu zaman
yalnızdı.Sadece bir adama aşık oldu,ona da tutkuyla bağlandı.Su gibi akan hayatı
onu sonradan tanıyan bizleri gerçekten etkileyecek nitelikteydi.Şimdi La Môme’a
baktığımda bu büyük yıldızın hayatını çok başarılı bir şekilde aktardığını
görüyorum.Ne eksik ne fazla,çok kıvamında bir anlatım tarzıyla onun hakkındaki
her şeyi içimize işletiyor desem çok doğru söylemiş olurum.
Filmden alınan keyfi bir kat daha artıran öğelerden biri
herhalde Paris’tir.1900’lerin ortasındaki dönemde bir başka olan bu aşk
şehri,Edith Piaf ile adeta bütünleşiyor ve muhteşem bir harmoni
yakalıyor.Sokakları,barları,şarkıcıları,gecesi,gündüzü ne varsa her şeyiyle
kucaklıyor,sarmalıyor izleyiciyi.Filmi izlerken “bu kadın başka bir şehirde
yaşamamalıymış zaten” demekten kendimi alamadım.Paris sokaklarında,tutkulu
aşkını tam bir Fransız gibi yaşarken başka bir şey düşünemezdim bu kadın
hakkında.Fransa ve Fransızca’yı da bu filmle sevdim hatta doydum.Büyüleyici
Piaf şarkıları onun kadife sesinden dökülürken,o güzel Fransız ”r”lerinin
tadını çıkardım.
Şimdi filmin en güzel yanına gelelim.Peki ne mi o? Tabi ki
Marion Cotillard.Bu kadına hayranlığım zaten had safhada,ne zaman görsem
eriyorum.Aşk ona çok yakışıyor hatta aşkın tanımı gibi.O duru güzelliği yok
mu,içe işliyor.Her yanıyla insani bir hayat hikayesinin anlatıldığı La Môme’da
Edith Piaf rolünde yer alması çok doğru bir seçim olmuş doğal olarak.Tam bir
Fransız kadını zaten,bu rol için biçilmiş kaftan.Hayatı boyunca gel gitler
içinde kalmış Edith Piaf’ın dilinden çok iyi anlamış ve bunu çok güzel
yansıtmış tüm izleyicilere.Aşksa aşk,tutkuysa tutku,acıysa acı.Hepsini ustaca
oynamamış,“yaşamış”.Bu üstün başarıyı gören Akademi,o sene Oscar
heykelciklerini dağıtırken “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü de haklı olarak ona
verdi.Bu filmin başarısındaki en büyük etken kesinlikle Marion Cotillard’dır.
Paris,büyüleyici bir ses ve zorlu bir hayat hikayesi.Bu
filmi izlemek için çok sebebiniz var bence.Özellikle “iyi bir biyografi filmi
yok mu?” diyenler için 12’den vurulan bir hedef La Môme.140 dakikası da dolu
dolu geçen bir macera var elinizde.İyi değerlendirin.Edith Piaf’ı bir kez daha
saygıyla anın.
Harika bir film , filmi harika yapan ise birincisi Edith Piaf'ın hayatı olması tabi ki ikincisi Marion Cotillard 'ın performansı ayrıca yönetmenin Piaf'ın hayatını ekrana yansıtırken ki inceliğini de unutmamak gerekiyor ,ne sıkıcı ne de fazla aksiyon tam tadında olmuş
YanıtlaSilCotillard ın bu filmdeki performansıyla oscar aldığını bilmiyordum öğrenmiş oldum :)
Çok başarılı bir biyografi çalışması.Gerçekten etkileyici.
SilSonuna hak ederek aldı Oscar'ı Cotillard.Onu sevmeyen ölsün:)
bildiğim kadarıyla cotillard;
YanıtlaSil'bu rolü oynamak için aktör oldum, onun hayatından bir parça oynamayı o kadar istedim ki, sürekli onu çalışırdım. arkadaşlarım arasında alay konusu olurdum. teklif geldiğinde inanamadım' şeklinde konuşmuş.
Çok istiyormuş onu oynamayı ve müthiş bir iş çıkarmasının altındaki sır bu sanırım.
İnanılmazmış gerçekten.Yıllar boyu sen bu rolü düşün ve ayağına gelsin.Ondan başkası bu kadar iyi oynayamazdı zaten.Muhteşem bir kadın.
Silharika bir oyunculuk gerçekten. simdi ne zaman bir marion cotillard filmi görsem sanki Edith Piaf'mis gibi geliyor :)
YanıtlaSilÖzdeşleştirmemek mümkün olmuyor gerçekten.Kimi isterse rahatlıkla oynayabilecek büyüklükte bir oyuncu zaten Cotillard.Oscar'ı bu rolle alması ayrı bir güzel.
Sil