25 Şubat 2012 Cumartesi

THE TREE OF LIFE


Sinemanın değişik yüzünü kullanarak ezber bozan bu yapımla ilgili biraz geç de olsa bir şeyler karalamaya karar verdim.Başrollerini Brad Pitt,Sean Penn ve Jessica Chastain’in paylaştığı The Tree of Life,kullandığı öğeler ve hikayeye yaklaşım tarzıyla film olgusuna bambaşka bir boyut kazandırıyor.Tanrı,insan ve varoluşun arasını belgesel tandanslı büyüleyici görüntülerle dokuyan çok ama çok farklı bir yapım.Derin bir metafor topluluğunu mistik ve ruhani anlatım diliyle harmanlamış ağır bir dramı izliyoruz.Filmin her yerinden sanat akıyor.Son zamanlarda beni en çok etkileyen yapımlardan biri.

İlk önce filmin en başına değinmek gerek.İnsanoğlunun yaşamında iki şeyi seçeceğinden bahsediliyor:Erdem veya doğa.Erdemi seçenler başkalarını düşünen,bencillikten uzak,paylaşmayı ve yardımlaşmayı seven insanlar oluyor.Doğa tarafındakiler ise hükmetmek ve sahip olmaktan hoşlanan,daha bencil yaradılıştalar.Film aslında temelini göze çok batırmadan bu iki öğe üzerine kuruyor.

Filmde anlatılmak istenen şey iki ayrı koldan ilerliyor.İlk kolda üç erkek çocuklu muhafazakar bir aile var.Asıl hikaye onların üzerinden şekilleniyor.Ailenin hayatı büyük çocuklarını kaybetmeleriyle trajik bir hal alıyor.Bu olaydan sonra film ailenin yaşamının başlangıcına yani çocukların doğumuna dönüyor.



İşte bu noktada filmdeki ikinci kol devreye giriyor.Bu kol hikayeden çok farklıymış gibi duruyor başta.Evrenin ve dünyanın yaratılışından yok oluşuna,tek hücreli canlıların oluşumundan insanın doğumuna kadar olan varoluş destanı ancak belgesellerde görebileceğimiz muazzam görsellerle anlatılmaya başlıyor.Evrenin bu hikayesi ailenin çocuklarının doğma,büyüme ve ölme öyküsüyle destekleniyor.Bu ikisinin paralelliği gösteriliyor izleyiciye.Varoluş destanını muazzam bir pencereden gözler önüne seriyor.Böylece iki kol birleşiyor ve ortak bir hikayeye dönüşüyor.Ayrıca bu belgesel tarzındaki görüntüler evrenin yaratılışındaki kusursuzluğu bir kez daha hatırlatıyor bizlere.

Belgesel tandanslı bölümün devamında yaşamdaki erdem ve doğanın rollerine giriş yapılıyor.Bu seçimlerin hep var olduğu anlatılmak isteniyor.

-----------------spoiler------------------------

Bu bölümde büyük bir dinozorun,yerde savunmasızca yatan başka bir dinozora ayağıyla bastığını görüyoruz.Büyüğü doğayı,savunmasız olanı erdemi simgeliyor.Zaman fark etmiyor,dünyanın ilk canlıları bile bu seçimi yapıyor denilmek isteniyor.Bu iki olgunun dünyanın yaratılışından sona erişine kadar hüküm süreceği gözler önüne seriliyor.

-----------------spoiler------------------------

Ailenin hikayesine dönüyoruz tekrar.Artık simge ve metaforlar daha çok göze batıyor.Çocuklar büyüdükçe baba despotlaşıyor,onların üzerinde hakimiyet kurmaya çalışıyor.Baba tanrı,çocuklar kulu rolüne bürünüyor.Erdem ve doğa oluyorlar aynı zamanda.Çocukların babasından uzaklaşması,tanrı ile insanların arasında yaşanan kopuklukları simgeliyor.Filmin aralarında genelde annenin tanrıya seslenişlerine de yer veriliyor.Bu seslenişler bazen sorguya dönüşüyor.Burada yine simge ve metaforlar devrede.Çocuklar da aslında babalarına seslerini duyurmak istiyorlar ancak olmuyor.


Filmin yönetmeni Terrence Malick’in her zaman kendine has bir tarzı var.Mistisizm katkılı eserlerine yumuşak ve naif bir şekilde dokunuyor.Bu yapımdaki benzerlikleri diğer bir filmi The New World’de de görebiliyorsunuz.Konuyu yavaş işlemesi ve aşırı duygusal sahneler kullanmasıyla bir hikayeyi tahmin edemeyeceğiniz noktalara çekebiliyor.Sıra dışı bir anlayışı olduğu kesin.

Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye kazanan The Tree of Life herkesin sevemeyeceği bir yapım.Bazı bünyelere ağır gelebilir.Sanatsal yapısıyla festival filmi tarzına çok yakın.Bu gibi yapımları sevmiyorsanız size göre değil.Ama yüreğinize biraz dokunulmasını,varoluş nedenlerinizi yeniden hissetmeyi istiyorsanız bu son derece çarpıcı ve etkileyici filmi kesinlikle kaçırmayın derim.

8 yorum:

  1. senden gelen 2 tane mim birikti.En kısa sürede cevaplayacağım onları,çok teşekkür ediyorum:)

    YanıtlaSil
  2. ne güzel bir film afişi ki bu .

    YanıtlaSil
  3. değısık bı fılme benzıo :)
    bu arada mımledım senı:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok etkileyici bir film kesinlikle

      mimler birikti baya,hafta sonunda hepsini cevaplandıracağım.Mim için teşekkürler tekrar:)

      Sil
  4. afişte takıldım kaldım. İzleyemedim gitti şunu.

    YanıtlaSil
  5. I need to to thank you for this wonderful read!! I absolutely loved every bit of it.
    I have got you bookmarked to look at new things you post…

    my web blog; game of war fire age hack

    YanıtlaSil